DOST/2022-20--Personele Nakit Olarak Ödenen Yemek Bedellerinin Gelir Vergisinden İstisna Edilmesi Hakkında Düzenleme Yapılmıştır

Tarih: 10/11/2022 Sayı: DOST/2022-20 10 Kasım 2022

ÖZET İş bu sirkülerde yer alan hususlar, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup konusuna göre kanun, tebliğ, Cumhurbaşkanlığı Kararı gibi düzenleyici işlemler hakkında yeni düzenlemeleri ve değişiklikleri içermektedir.
 
09 Kasım 2022 tarih ve 32008 sayılı Resmî Gazetede “7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlanmıştır. Bu kanun ile Vergi Kanunlarında yapılan değişikliklere aşağıda yer almaktadır.

a) Personele Nakit Olarak Ödenen Yemek Bedellerinin Gelir Vergisinden İstisna Edilmesi:
Kanunun 2'nci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 23'üncü maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinin parantez içi hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmek suretiyle personele nakit olarak ödenen yemek bedelleri de gelir vergisinden istisna edilmiştir.
“İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 Türk Lirasını aşmayan kısmı istisna kapsamındadır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde aşan kısım ile bu amaçla sağlanan diğer menfaatler ücret olarak vergilendirilir.”
Daha önce nakit veya yemek çeki, yemek kuponu vb. yöntemlerle verilen yemek yardımı gelir vergisinden istisna edilirken, yapılan yeni düzenleme ile istisna uygulaması için menfaatin yemek çeki, yemek kartı vb. yöntemlerle verilmesi suretiyle sağlanması şartı kaldırılmıştır. Ancak ödemenin bu tutarı aşan kısmı ile bu amaç ile sağlanan diğer menfaatler ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.
İlgili düzenleme Kanunun yayımını izleyen ayın başında (1 Aralık 2022) yürürlüğe girecektir.
b) Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Dayalı Elektrik Enerjisi Üretiminde Gelir Vergisi Muafiyet Sınırı:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendinde yapılan değişiklik ile Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 25 kW kadar (25 kW dâhil) olan yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanların gelir vergisinden muaf tutulmasına imkan verilmiştir
   “Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretiminde gelir vergisi muafiyet sınırı” 25 kW 'den 50 kW 'ye çıkarılmıştır. Söz konusu hüküm 09.11.2022 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
c) Yurt Dışında Yapılan İnşaat İşleri ile Teknik Hizmetlerde Çalışanlara Ödenen Ücretlerde Gelir Vergisi İstisnası:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 23'üncü maddesinin birinci fıkrasına 19 sayılı bent eklenmiştir;

“Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemeleri.”

Bu kapsamda yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde, fiilen yurt dışında çalışan hizmet erbabına yurt dışında elde edilen kazançlardan karşılanarak yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden ve damga vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu hüküm Aralık 2022 tarihinde yürürlüğe girecektir.

d) Sermaye Azaltımında Vergileme:
 
Kanunun 22'nci maddesi kapsamında Şirketlerin, sermayelerini azaltımına gitmeleri halinde, sermayenin bileşenlerinden hangilerinin azaltılmış olacağı ve dolayısıyla bu işlemlerin vergilendirilme şekline yönelik belirleme yapılmıştır.
Kanun'un 22'nci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'na (KVK) “sermaye azaltımında vergileme” başlıklı 32/B maddesi eklenmiştir.
 
Söz konusu hüküm aşağıda yer almaktadır;

Sermaye azaltımında vergileme
 
MADDE 32/B- (1) Kurumlar tarafından sermayeye eklenen öz sermaye kalemlerinin, sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçtikten sonra herhangi bir şekilde sermaye azaltımına konu edilmesi durumunda, nakdî veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içerisindeki sermaye unsurları tespit olunur. Söz konusu oranın tespitinde;

a) Sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin,
 
b) Sadece kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak öz sermaye kalemlerinin,

c) Başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdî sermayenin toplam sermaye içindeki payları dikkate alınır.
 
(2) Kurumların öz sermaye kalemlerini sermayeye ekledikleri tarihten itibaren beş tam yıllık süre tamamlanmadan sermaye azaltımı yapmaları durumunda, azaltımın sırasıyla birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sermaye unsurlarından yapıldığı kabul edilir.
 
(3) Sermaye azaltımında, öncelikli olarak sermayeye ilave edilen öz sermaye kalemlerinden, sermayeye eklenme tarihi beş tam yıllık süreyi geçmemiş olanların işletmeden çekildiği kabul edilir.
 
(4) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamında sermaye azaltımı suretiyle tespit olunan sermaye unsurlarından; birinci fıkranın (a) bendi kapsamında olanlar kurumlar vergisine ve vergi kesintisine, (b) bendi kapsamında olanlar sadece vergi kesintisine tabi tutulur. Kurumlar vergisine ve vergi kesintisine tabi sermaye unsurlarında, kesinti matrahı hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutar olup, bu tutar üzerinden Kanunun 15 inci ve 30 uncu maddeleri ile 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi hükmü kapsamında kesinti yapılır.
 
(5) Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltılması durumunda, bu şekilde azaltıma konu edilen sermaye unsurları birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerine göre tespit edilir ancak bu tutarlar üzerinden dördüncü fıkra kapsamında vergi kesintisi yapılmaz.
 
(6) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

Özetle;
 
Sermayenin beş yıl boyunca şirkette kaldıktan sonra azaltılması halinde, işletmeye konulan nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içerisindeki payları tespit edilerek vergilendirme yapılacaktır.
 
Beş yıllık süreden önce sermaye azaltımı yapılması halinde, azaltılan sermayenin öncelikle; Kurumlar vergisine ve kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan, bu hesaplar tükendikten sonra; sadece kâr dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan,
 
Son olarak başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdi sermayeden oluştuğu kabul edilerek vergilendirme yapılacaktır.

Sermaye hesaplarından 5 yıllık süre boyunca elde tutulan ve tutulmayanların bir arada bulunması halinde, öncelikle sermayeye ilave edilme tarihi beş yılı geçmemiş olanların çekildiği kabul edilecektir.
 
Geçmiş yıl zararlarının mahsubu yoluyla sermaye azaltılması durumunda, bu şekilde azaltıma konu edilen sermaye unsurları da yukarıda belirtilen çerçevede tespit edilecektir. Ancak bu tutarlar üzerinden kâr dağıtımı veya ana merkeze aktarılan tutar kapsamında vergi kesintisi yapılmayacaktır.
 
e) Kur Korumalı Mevduata Dönüşüm Uygulamasındaki İstisnanın Uygulama Tarihi 31.12.2023'e Kadar Uzatılmaktadır.
 
Kanunun 23'üncü maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunundaki geçici 14'üncü maddesindeki süre 31.12.2023'e kadar uzatılmış ve Cumhurbaşkanı'na her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemi sonu itibariyle kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için istisna uygulatmak üzere yetki verilmiştir.
 
Bilgilerinize sunulur.


Sirküleri indirmek için tıklayınız